Zaman, herşeyin ilacı! Hızla akıp giden bir nehir gibi. Takip etmek çok güç. Bugün kızımın bedeninin aramızdan ayrılışının 2. yılı bitti. bu süre nasıl geçti bilemiyorum ama hergünüm onu hatırlamakla geçti. Bu sabah, kızım için hazırlıklarımızı yapıp, yola çıktık.
Uzun bir yürüyüşten sonra kızımın yattığı yere yaklaşınca her yerin sapsarı ve kocaman otlarla dolduğunu gördük. Otlara, çukurlara bata çıka ağacının yanına geldik.
Sanki kzım da, mezarı da, çevresindeki Mestan, Minnoş, Açaray da doğaya karışmış, özel bir yer kalmamış. Bir an öylece bırakmak, bu doğal dokuya hiç karışmamayı düşündüm. Ama içim elvermedi.
Yanımızda getirdiğimiz aletlerle her tarafı temizledik, daha uzun kalacağını düşünerek bu defa haşhaş kozaları koyduk üstüne. 2’de tahta lale. Belki bir daha ki gelişimizde daha az ot kaplar diye umuyoruz.
Kızımla vedalaşmaya bir türlü doyamadım ama arkamıza baka baka eve doğru yola çıktık. Doğanın içinde huzurla yatıyor şimdi…
“Diyabetik Kedi” site yöneticisi
Hepinize tesekkurler. Sevgili Halime, onlar yasamlari boyunca bizim gozumuzun ta icine bakarak yasiyorlar, sanirim onlari sik sikziyaret ederek, biz de bir nebze onlar gibi oluyoruz. Geri gelmeseler de, hissettiklerine eminim.
Mischa’nin ikinci yildonumunde mezarini ziyaretinizden cikarttigim mesaj, icimi acitti! Ruhu sadolsun diyor, size sabirlar diliyorum.
iki sene. . . benek oleli 4 ay oldu hala her gun eve girdigimde kizimi ariyorum, belki cok yeni acim bu yuzden gecmiyor ama cok ozleniyor.