Yazar - Ertan İĞNELİEĞİTİMKedili YaşamTemizlik

Kedilerin Davranışları

Temizlik

Erkek ya da dişi kediler, genel olarak temiz canlılardır. Kendilerinin düzenli gidebileceği bir tuvalet köşesinin olmasını onlar da isterler. Bazı durumlarda kedilerin istenmeyen bir yere idrarını yaptığı da görülür.

Eğer böyle bir durum olursa, bu bizim için bir işaret olmalıdır. Düşünün ki, kedimiz şimdiye kadar idrarı için hazırlanmış köşesine giderken, birden durum değişiyor. O zaman kendimize sormalıyız, „kedimizin idrar kabı gerçekten yeteri kadar temiz mi?“ Örneğin kabını temizlerken, bazı şeyler gözümüzden kaçmış olabilir.

Yoksa kedimizde mi bir şeyler var? Bu bir ağrı ya da hastalık olabilir. Yoksa yoksa kendini terkedilmiş ya da yalnız mı hissediyor? Bir kedi sahibi, kendi kedisinde şunu gözlemiştir: uzun süre kalmaya gelen arkadaşı ya da misafirleri olunca ve onlarla uzun süre iligilenince, defalarca oturdukları odanın ortasına çişini yapmıştır.

Bir başka kedi sahibinin anlattıkları da şöyle: evi ortak kullandıkları arkadaşı bir kaç günlüğüne evden gidince, kedi de kendini yalnız hissedip, defalarca odaya çiş yapmış ve dikkatleri üzerine toplamaya çalışmıştır. Arkadaşının eve dönemsinden sonra da, herşey yoluna girmiştir.

Böyle bir durumla karşılaşırsanız kedinize ilgi göstermeyi, onu sevmeyi unutmayın.

Bu durumlardan sonra, eğer hala kediniz odaya çiş yapıyorsa, veterinere gitme zamanınız gelmiş demektir ki, bu bir hastalığın belirtisi olabilir.

Kedinizin tuvalet yeri mutlaka ama mutlaka çok temiz olmalıdır. Eğer kedi bir başka köşeye yaptıysa, bu demektir ki tekrar o köşeyi kullanacaktır. Bu nedenle, idrar kokusunu o köşeden mutlaka en temiz şekilde yok etmek gerekir. Bunun için de, kokulu temizlik malzemeleri kullanırsak, bu koku idrarın kokusuna baskın çıkacaktır.

Eğer kedinizin evin içine idrar yaptığını bilirseniz, ona kızmak yoluyla da tepkinizi gösterebilirsiniz. Kediler de neyin serbest, neyin yasak olduğunu bilmek zorundadır.

Bu konuyla ilgili linkler:

Tırmalama:

Kedilerin tırmalama huyunu hepimiz biliriz. Bazen duvar kağıtlarını, ev eşyalarını tırmalayıp dururlar. Onları bu huydan vazgeçirmenin yolunu bulmakta zorlanırız, hatta olanaksız gibidir. Kediler bunu yapmakla tırnaklarını, pençelerini keskinleştirmek isterler. Bu, kedilerin içgüdüsel olarak yakalama, savunma sistemidir.

Bu eylemin bizim eşyalarımıza zarar vermeden gerçekleşmesi için bir yol olarak, kediler için özel satılan, suni tırmalama ağaçlarını düşünebiliriz. Kedileri bu ağaçlara yönlendirebilirsek, onları bize zarar veren bu davranıştan uzaklaştırmış oluruz. Ama bu davranışından tamamen vazgeçirmiş sayılmayız. Kediler çok küçükken edineceğimiz bu ağaç, onları eğitmemize yardımcı olacaktır. Onlar bu tırmalama köşesini bir kere keşfettiler mi, artık orayı ‘tırmalama köşesi’ olarak bileceklerdir. Başka bir yol da, kedinin özellikle tırmaladığı bir köşe varsa, oraya ağaç kabuğundan yapılmış geniş bir plaka koymaktır. Biliyorum, bu evin içinde hoş bir görünüm sergilemeyecektir ama misafirimiz geleceği zaman, bu parçayı o köşeden kaldırarak, en azından konuklarımıza mahcup olmayız.

Vücut Dili:

Kediler kendilerini, çok belirgin bir vücut diliyle anlatmaya çalışırlar ki, bu onların en belirgin özelliklerindendir. Bir kedi sahibi eğer kedisini çok iyi tanıyorsa, onun bir bakışından neyi anlatmak istediğini anlar; onun bir ‘miyav’ demesinden su mu, yem mi yoksa sırtının okşanmasını mı istediğini anlar.

Kedilerin ne istediğini anlatmaya yarayan en büyük organı kuyruğudur. Kedilerinin dilinden iyi anlayan bir kedi sahibi, onun miyavlaması ya da sadece kuyruğunu sallamasından, ne istediğini anlar. Örneğin eve biri geldiği zaman, o kişinin yanında yürüyüp hemen kuyruğunu havaya kaldırıyorsa, bu demektir ki; ben bu insanı selamlamak, tanımak ve onunla kucaklaşmak istiyorum‘ (bakın burada bir terslik olmasın. Alman kedileriyle Türk kedileri arasında bu yönde fark var mı yok mu bilmiyorum. Ama insanları arasında fark olunca, belki kedilerin vücut dilleri arasında da fark vardırJ). Yine yukarıda dik tutulan kuyruk, kedinin kendisini çok rahat ve emniyette hissettiğini gösterir.

Eğer kuyruğunu kırbaç gibi sağa sola sallıyorsa, bu onun agresif olduğunun işaretidir. En çok dikkat edilmesi gereken de şudur; eğer kedi bir canlı ya da nesneye çok yavaş ve dikkatli yaklaşıyorsa, bu bir kurban buldu demektir. Bu bir kuş ya da lastik top olabilir. Özellikle acemi kedi sahipleri, bunu pek farkedemezler. Kedi kuyruğunu aşağı yukarı doğru sallıyorsa, bu onun kendisini emniyette bulmadığını gösterir. Yine eğer bir kedi sinirli sinirli dolasıp duruyorsa, bu onun dışarı çıkmak istediğini ve birisinin kendisine kapıyı açmasını istediğini gösterir.

Eğer kedi kuyruğunun tüylerini dikkati çekecek şekilde yukarı kaldırırsa, bu rakibini korkutmak için yapılan bir gösteridir.

Kedilerin kulakları da bize bazı konularda ipuçları verir. Kulaklarını oynatması, kendisini çok tedirgin hissettiğini gösterir. Eğer kedi kulaklarını radar gibi çevirip duruyorsa, bu demektir ki kediniz bir ses duymuş ve o sesin nereden geldiğini anlamaya çalışıyordur. Bir yerde çok sessizce duruyorsa, mutlaka bir av yakalamak üzeredir. Yine kedi kulaklarını arkaya doğru atıyorsa, bir kavga hazırlığındadır ve kulaklarının yaralanmasını istemiyordur.

Kedi uzanır, kulaklarını bırakır ve gözlerini kapatırsa, bu okşanmak istediğinin belirtisidir.

Eğer kedi pencere kenarında durup kuşlara bakıyorsa ve dişlerini gıcırtıyorsa, bu onun avının hayalini kurduğu anlamına gelir.

Uyuklamak

Kedilerin uykuyu çok sevdiğini, gereğinden bile fazla uyuduğunu hepmiz biliriz. Kedileri tanımayanlar, onların sadece yemek yemek için uyandığını ya da başka bir yerde uyumak için ayağa kalktığını söylerler. Gerçekte kediler öyle göründüğü kadar çok uyumazlar. Onlar ya yarı açık ya da tam kapalı gözlerle kestirirler. İyice dikkat edilirse, bu pozisyonda uzanmışken herhangi bir ses ya da hafif bir gürültü duyduklarında, sık sık kulaklarını oynatırlar. Yine ilginç bir ses duydular mı ya da ilgisini çekecek bir şey oldu mu, hemen dört ayak üzerinde olmaya hazırdırlar.

Kedilerin gerçekten derin uykuya dalmaları çok kısa sürelidir. Bunu da, uyurken titremelerinden ve uyku sırasında hafifçe hareket etmelerinden anlayabiliriz.

Bu konuda söylenecek son söz, eğer kediniz derin uykuya dalmışsa onu uyandırmayın; bırakın uyusun. Bunu kısa kestirmelerinde de yapın.

Agresif Kediler:

Kedilerin agresif olmalarının çok çeşitli nedenleri vardır. Örneğin hayvan barınaklarından alınan kedilerin, kötü deneyimleri vardır ve yeni sahiplerine de bir süre güvenmezler. Bu tür kediler, kendilerini ilk başta güvende hissetmedikleri için, sahibinin yaptırımlarını pek kabullenmezler. Bu nedenle onlara güven vermek için zaman verilmelidir. Kedilerin sinirliliğini ve yırtıcılığını da normal karşılamalıyız. Çünkü onlar yaratılışları gereği olarak etcil, yırtıcı hayvanlar sınıfındadır; balık, kuşlar ile aynı gruptan değillerdir.

Bir başka problem de, kedilerle oynarken aniden pençe atmalarıdır ki, bu bizim canımızı çok yakar. Eğer kediniz bunu yaparsa, onunla oynamayı bırakın. Büyük bir olasılıkla kedi şaşkınlıkla bakıp, ne olduğunu anlamaya çalışacaktır. Bu bir kaç defa tekrarlanırsa, biraz uzun sürse dahi, kediniz sizi anlayacaktır. Bütün bunlara rağmen her oyundan sonra elinizde pençe izleri varsa, bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir. Ama bu agresif durum sadece oyunda ortaya çıkmayabilir, onu kızdıran herhangi başka birşeyde de, onun hoşuna gitmeyen birşey yaptığınızda da size tepki verebilir. Burada önemli olan, o böyle yaptıkça, bu işin artık bu şekilde gitmeyeceğini anlamasıdır.

Paylaşmak önemsemektir!

Share

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.