Site icon DiyabetikKedi

Kedinizi Beslemek: Kedigil Beslenmesinin Temellerini Bilin

Değerli Dostlarımız,
Bugün üyelerimizden Selim MURSALOĞLU‘nun önerisiyle, aşağıdaki önemli makaleyi sizlerle paylaşmak istiyoruz. Yazı, www.catinfo.org‘da Lisa A. Pierson, DVM tarafından yayımlanan “Feeding Your Cat: Know the Basics of Feline Nutrition” isimli makalenin, sitenin gönüllüleri tarafından çevrilmiş olan Türkçe tercümesidir. Yazı, pek çoğumuzun artık hemfikir olduğu gibi, kuru mamaların kedilerimiz üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmaktadır. Yazıya ilave edebileceğimiz tek bilgi, mümkün olduğunca doğal ve taze hayvansal protein kullanmaktan vazgeçmememiz gerektiğidir. Lisa A. Pierson, Veteriner Hekim, catinfo.org

Diyet sağlığın temelidir. Bu makale kedigil beslenmesinin çoğunlukla görmezden gelinen bazı prensiplerini ortaya koyuyor ve kuru mama yerine konserve mamayla beslendiklerinde optimal sağlıkta olma ihtimallerinin neden çok daha fazla olduğunu açıklıyor. Kedi(leri)nize ne verdiğiniz konusu üzerine biraz düşünmeniz hayatları boyunca büyük faydalar sağlayabilir ve çok büyük ihtimalle ciddi, ağrılı, hayati risk içeren, maliyetli hastalıklardan korunmalarında yardımcı olabilir.

Sayıları gitgide artan, beslenme konusunda bilgili birçok veteriner artık kuru mama yerine konserve mamaları şiddetle tavsiye ediyor. Buna rağmen hâlâ çok sayıda veteriner kuru mamayla beslenmeyi tavsiye ediyor ya da buna göz yumuyor. Üzücü bir biçimde, türe uygun olmayan bu besin kaynağı, aşağıda tartışıldığı şekilde kedilerimizde hastalıklara davetiye çıkarıyor.

İnsan doktorları gibi veterinerler de okulda beslenme konusunda çok az eğitim görüyor ve konular da çoğunlukla büyük pet gıdası şirketlerinin temsilcileri tarafından öğretiliyor ya da öğretim programı ticari pet gıda endüstrisinin üyeleri tarafından sponsor ediliyor (ve çok güçlü bir şekilde yönlendiriliyor). Bu da büyük bir çıkar çatışmasını ifade ediyor. Mezun olduktan sonra beslenme “eğitimimiz” için en yaygın ulaşılabilir kaynak gene, sözde “tedavi edici/reçete” diyetlerini [therapeutic/prescription diets] üreten bu büyük şirketler olmaya devam ediyor. Maalesef bunun sonucunda da veterinerler beslenme tavsiyesi almak için her zaman en iyi kaynak olmuyor.

Kuru gıda bağımlıları

Eğer kediniz kuru mama ”a [Tips for Transitioning Dry Food Addicts to Canned Food] bakın. Bakıcıları çok sabırlı olursa ve yeterince numara denerlerse tüm kediler su zengini, düşük karbonhidratlı bir beslenme düzenine geçirilebilirler.

Veterineriniz tarafından satılan herhangi bir “reçete” diyeti de dahil olmak üzere kuru mamayla ilgili sorun nedir?
Kuru mamayla ilişkilendirilen üç temel olumsuz konu şunlardır:

  1. Su miktarı çok düşüktür. Bu kedinizi ciddi ve hayati risk içeren idrar yolu hastalıklarına meyilli hale getirir; buna son derece ağrılı ve ölümcül olan (ve tedavisi çok pahalı olan) idrar yolu tıkanıklıkları da dahildir.
    Susuz diyetlerle kedileri beslemenin neden olduğu inanılmaz ızdırapları görmek için catinfo.org’da Opie’nin resimlerine bakınız
  2. Karbonhidrat yükü çok fazladır. Bu muhtemelen kedinizi şeker hastalığına, obeziteye ve bağırsak hastalıklarına meyilli hale getirir. Düşük karbonhidratlı kuru mamaların da sağlıklı olmadıklarını not ediniz çünkü bunlar hâlâ susuzdur ve içlerindeki  değerli besinlerin yok olacağı ya da değişeceği biçimde pişirilmişlerdir.
  3. Protein tipi – bitkisel proteinlerin hayvansallara göre çok fazla olması. Kediler “zorunlu etobur”dur [obligate carnivore] ve et yemek için tasarlanmışlardır; tahıl ve bitki değil. Tahıllar sadece pet gıdası şirketinin kâr marjını yükseltmeye hizmet eder ve kedinizin sağlığını desteklemez.

Diğer negatif konular şunlardır:

Benim kedim kuru mamayla gayet iyi!

İnsanların sıklıkla yukarıdaki cümleyi söylediğini duyuyorum. Bununla birlikte aşağıdakileri hesaba katın:

Konu şu ki, hastalıklar canlı tarafından fark edilmeden çok daha öncelerden itibaren “demleniyorlar”.
Ama benim kedim kuru mamayla iyi/sağlıklı” ifadesinin benim için pek bir şey ifade etmemesinin nedeni bu çünkü ben önleyici beslenmeye inanıyorum. Türe uygun bir beslenme uygulansaydı (düşük karbonhidratlı konserve ya da ev yapımı gıda – kuru mama değil) önlenebilecek bir tıbbi problemle karşıma bir hasta çıktığında kendimi “Amanın! Tahminimce şu anda o kadar iyi değil” derken bulmak istemiyorum.

Tabi ki, “önleyici beslenme” argümanını kabul etmek için aşağıdaki gerçekleri anlamak gerekir:

Kedileri doğru beslemek kesinlikle bir “ya şimdi ödersin ya sonra” durumudur. Kedi bakanlar genelde konserve mamanın çok pahalı olduğunu ifade eder fakat kuru mamadan kaynaklı hastalıkların tedavisi de hesaba katılırsa veteriner faturasını gördüklerinde konuyu yeniden değerlendirirler.

Kürklü dostunuz kendini, düzgün beslenmeyle engellenebilecek hastalıklı durumların içinde bulmadan “engelleyici beslenme”yi hesaba katınız.

Türe uygun kedigil beslenmesine dair daha fazla detay istiyorsanız okumaya devam ediniz. Önemli noktaları vurgulamak için yukarıdaki bazı bilgiler tekrar edilecektir.

Kediler Yiyeceklerinde Yeterli Miktarda Suya İhtiyaç Duyar

Bu çok önemli bir bölümdür çünkü neden düşük karbonhidratlı, tahılsız kuru mamaların bile kedileriniz için optimal bir besin kaynağı olmadığının üzerinde durur. En ucuz konserve mamanın piyasadaki tüm kuru mamalardan daha iyi olduğunu aklınızda tutun.

Diğer türlerle karşılaştırıldığında kedilerin çok güçlü bir su içme dürtüleri yoktur. Bu nedenle suyu bol olan gıdaları vücutlarına almaları önemlidir.

Kediler suyun büyük bölümünü yediklerinden karşılamak üzere tasarlanmışlardır çünkü normal avlarının %70’i sudur. Kuru mamalar su oranları % 5-10’lara inecek şekilde çok fazla pişirilmişlerdir oysa konserve mamalar ortalama %78 su içerir. Konserve mamaların kedilerin su ihtiyaçlarına daha uygun olduğu açıktır. Ağırlıklı olarak kuru mamayla beslenen bir kedi konserve mamayla beslenen bir kediye göre daha çok su içer fakat tüm kaynaklardan aldıkları su hesaba katıldığında (yediklerinden aldıkları su ve içtikleri su) kuru mamayla beslenen kedi konserve mama yiyen kedinin yaklaşık yarısı kadar su tüketir.

Su alımında önemli oranlardaki bu düşüş kedileri ciddi böbrek ve mesane hastalıklarına ve çok ağrılı, tedavisi pahalı ve öldürücü olabilen idrar yolu tıkanıklıklarına yatkın hale getirir.

Konserve mamayı kedinizin idrar yolunu günde birkaç kez yıkamak gibi düşünün. Bu kedinizi, ölüm riski içeren idrar yolu tıkanıklıklarını, enfeksiyonu, iltihaplanmayı da (sistit) içeren idrar yolu sorunlarını ve muhtemelen kronik böbrek hastalığını (kedilerde önde gelen ölüm nedenlerinden biri) geliştirmekten alıkoyar.

Kedilerin Hayvansal Kökenli Proteine İhtiyacı Vardır

Kediler zorunlu (katı) etoburdur ve besinsel ihtiyaçları bakımından köpeklerden çok farklıdır. “Zorunlu etobur” ne demektir? Kedinizin besinsel ihtiyaçlarını karşılamak için büyük miktarda hayvansal proteinler (et ve organlar) tüketecek biçimde tabiat ana tarafından tasarlandığı anlamına gelir; bitkisel proteinler (tahıllar ve sebzeler) değil.
Tüm proteinlerin eşdeğer olmadığını hatırlamak önemlidir.

Hayvansal dokulardan türetilen proteinlerin eksiksiz bir aminoasit profili vardır. (Aminoasitler proteinlerin yapıtaşlarıdır. Bir yapbozun parçaları gibi düşünün.) Bitkisel tabanlı proteinler zorunlu etobur bir hayvana gereken kritik aminoasitlerin hepsini içermez. Bir proteinin kalitesi ve kompozisyonu (yapbozun tüm parçaları mevcut mu?) onun “biyolojik değer”ini ifade eder.

İnsanlar ve köpekler bitki proteinindeki yapboz parçalarını alıp onlardan eksik olanları üretebilirler. Kediler bunu yapamaz. İnsanların ve köpeklerin vejetaryen beslenebilip de kedilerin beslenememesinin nedeni budur. (Köpekler için vejetaryen beslenmeyi önermediğimi not ediniz.)

Genel olarak konuşursak, çoğunlukla ağırlıklı olarak bitkisel olan ve daima çok pişirilmiş olan kuru mama proteininin kalitesi, konserve mamalardaki çoğunlukla et tabanlı olan ve daha az pişirilmiş proteine eşdeğer değildir. Bu nedenle kuru mamadaki protein daha düşük bir biyolojik değere sahiptir. Bitki proteinleri et proteinlerine göre daha ucuz olduğu için mısır, buğday, soya, pirinç vb. ürünleri kullanırken pet gıdası şirketlerinin daha büyük bir kâr marjı olur.
Kuru madde üzerinden hesaplandığında (ambalajdaki değerler ıslak ağırlık değerleridir) çoğu konserve mama kuru mamadan daha fazla protein içerir. Fakat unutmayın ki protein miktarı tek başına tüm hikayeyi anlatmaz; kritik olan konu proteinin biyolojik değeridir.

Kedileri Çok Fazla Karbonhidratla Besliyoruz

Doğal ortamlarında kediler onlara rutin olarak verdiğimiz kuru mamalardaki (ve bazı konserve mamalardaki) yüksek düzeylerdeki karbonhidratı (tahıl, patates, bezelye vb.) hiçbir zaman tüketmezler. Vahşi yaşamda kedinizin normal avı (kemirgenler, kuşlar, kertenkeler vb.) ona yüksek proteinli, yüksek nemli, et bazlı, makul miktarda yağ içeren ve %2’sinden daha azı karbonhidrat olan bir beslenme sağlar.

Ortalama kuru mama %35-%50 karbonhidrat kalorisi (kâr marjlarını hatırlayınız) içerir ki bu miktar bazı kedilerdeki şeker/insulin dengesini ciddi şekilde değiştirebilir. (catinfo.org’daki Diyabet [Diabetes] bölümüne bakınız.) Buna karşılık kaliteli bir konserve mama ortalama %3-%5 karbonhidrat kalorisi içerir. Tüm konserve mamaların istenilen düşüklükte karbonhidrat içermediğini de not ediniz çünkü bunlar da yüksek miktarlarda tahıl, patates ve bezelye içerebilir. (catinfo.org’un yan barında linki bulunan Protein/Yağ/Karbonhidrat Çizelgesi’ne [Protein/Fat/Carb Chart] bakınız.)

Kedilerin karbonhidrat ihtiyaçları yoktur ve daha kaygılandırıcı olanı, yüksek karbonhidrat içeren bir beslenmenin sağlıklarına zararlı olabileceği gerçeğidir. Bir otoburu (at, inek vb.) hiçbir zaman etle beslemezsiniz; o zaman neden bir etoburu etle aromalandırılmış kahvaltı gevrekleriyle besliyoruz.

“Taze” Düşünün!

Beslenme uzmanlarının taze, işlenmemiş gıdaların (meyva, sebze, et vb.) bulunduğu “süpermarketlerin kenar reyonlarından alışveriş yapın” dediğini çoğumuz duymuşuzdur. Söylemeye gerek yok; kuru pet gıdası çok yüksek düzeyde işlenmiştir ve kesinlikle marketin çevresine yakın hiçbir yerde de bulunamazdı.

Kedilere neden kuru mama veriyoruz? Cevabı gayet basit. Tahıllar ucuzdur. Kuru mama rahattır. Alınabilirlik ve rahatlık sattırır.

Su yoksunu, yüksek karbonhidratlı, aşırı pişirilmiş, bakteri dolu kuru mamayla birçok kedi hayatta kalıyor mu? Evet, çoğu kalıyor. Buna rağmen ben kedilerimi ve hastalarımı optimal sağlık sunan bir diyetle beslemeyi tercih ediyorum; sadece hayatta kalmayı sunan bir diyetle değil. “Hayatta kalmakla” “serpilmek” arasında çok büyük bir fark vardır.
Ne yiyorsak oyuz” sadece gereksiz bir klişe değildir. Yukarıda ifade edildiği gibi beslenme her canlı varlığın optimal sağlığı için temeldir; dört bacaklı arkadaşlarımızınki de dahil olmak üzere.

Optimal kedigil beslenmesiyle ilgili daha fazla okumak isterseniz bu makalenin tamamını, ayrıca kum kabı meseleleri ve ev-yapımı dengeli bir mamanın hazırlanması da dahil olmak üzere kedigil bakımıyla ilgili başka yazıları da bulacağınız catinfo.org‘u lütfen ziyaret edin.

Dr. Lisa A. Pierson catinfo.org Kasım 2013

Exit mobile version