Annesi Hamiyet BOYA yazıyor:

Merhaba.Oğlum Paşa, 2 yaşında, 4 kilo civarında, veterinere terk edilmiş bir İran-Van karışımı, erkek kısırlaştırılmış bir kedi. Alalı 15 gün oldu.

6.04.2010’da veterinerden almaya gittiğimde, şok olacağım bir manzara ile karşılaştım. Veterinerin yanında çalışan kız, canı sıkılıyor kafeste tek başına diye, başka bir kedi ile oynaması için onun yanına koymuş ve Paşa bu kediden bir güzel dayak yemiş. Göz altında ve yanlarında çok açık kesik izleri vardı ve neredeyse dikiş atılacak şekildeydi. Teramisin krem tedavisi uyguladık (tabii bunu Paşa’ya sürmek hiç kolay olmadı), 2-3 gün içerisinde yaraları kapandı. Eve de alışmaya başlayınca, kendisi de tedavimize patileri ile yardımcı oldu 🙂 Yalnız şöyle bir noktayı belirteyim, Paşa’yı aldığımızda çok fazla aksırığı vardı. İlk günler, tüylerinden dolayı normal olduğu söylendi. Daha sonra burnunda akıntı hapşırık, gözlerini bile açamıyordu, burun akıntılarının rengi sarıydı. Hemen bir veteriner bulup fikir aldım. “İltihaplı bir sıvı olduğunu, serum ve antibiyotiklerle düzelebileceğini” bildirdi (bunun sebebi bebekken karma aşı yaptırılmamasından kaynaklanıyormuş. Bağışıklık sistemi zayıf olan hayvanlar, en ufacık bir enfeksiyonu bile kapıyorlarmış).

Veterinere götürdük, bir tane kan iğnesi, bir tane antibiyotik yapıldı. Göz akıntıları vardı. Zor da olsa gözleri temizlendi. Daha veterinerden çıkar çıkmaz arabada uyuklamaya başladı. Eve geldik, mışıl mışıl uyudu. Ertesi gün uyandığımda, göz göze geldik. Artık gözlerini açabiliyordu. Eve geldikten sonra, boğazında da iltihap olduğu anlaşıldı. Birçok kez nefes alma zorluğu çekti, koku alamadığı için 2 gün boyunca mamalarına dokunmadı ve tedavisine başlandı. Hastalığı süresince 2-3 gün boyunca yemek yiyemiyordu, burunları tıkalı olduğu için. Sabah ilk istediği şey biraz yemek oldu 🙂 Antibiyotik ve vitamin tedavisinin ardından, Paşa 1 günde kendi geldi, neşelendi, oyunlar oynamaya başladı. Düzelme belirtileri başlamıştı, neşesi daha da yerine gelmiş, oyun oynuyor, horlamıyor, çok iştahlanıyordu. İğnelerinden bir kere daha yapıldı. Şu anda Paşam iyice toparladı. Ona tırmanma ağacı aldım. Onu tırmalamayı, lazerle oynamayı, özellikle çalı süpürgesi ile oynamayı çok seviyor. Çok akıllı bir kedi. Adı ile seslendiğimde hemen geliyor. Yalnız biraz fazla inatçı 🙂 Bana çok düşkün, eve gelen başka biriyle oyun oynamaz. Zaman zaman nişanlım gelir. Yalnız araları çok iyi, güzel oyun oynuyorlar. Benimle uyumayı, bana kendini taratmayı, benimle oynamayı sever. Bana düşkün ama bazen bana vuruyor. Onu severken elimi çekersem, bir pati yiyebiliyorum 🙂

Ama Paşanın bir sorunu var nedenini hala bulamadığımız. Çişini kuma yaptığı halde, kakasını bir türlü kuma yapmıyor, salonun köşesine yapıyor. Veterinerde 3 ay kalmış. Orada kafes içerisinde olduğu için mecburen kuma yapıyormuş ama bana geldikten sonra bir kere yaptı. Evin salonunda iki köşe var. O noktaları kapasam da, ona en yakın noktalara yaptı. Kumuna yapması için her şeyi denedim fakat salonun o köşesine en yakın yere yapmaya devam ediyor. Sirkeyle sildim o noktadan biraz daha uzak bir noktaya yaptı. İkinci bir kum kabı koymayı denedim, olmadı. Sabaha karşı 5’te, inanılmaz gürültülü bir sesle oyun oynuyor, ondan sonra köşeye gidip hızlı bir şekilde kazıyor, daha sonra da kaçınılmaz son:) Şimdi ilk kumunun adını hatırlamıyorum ama kristal gibi, koku yapmayan bir kum kullandım. 3-4 gün ona bir kere yaptı sonra başka bir şey aldım, kum çakıl karışımı bir şey, ona kaka yapmıyor. Ama çişini yapıyor. Garip değil mi kaka ve çişleri farklı yerlere yapması? Bana yardımcı olabilir misiniz? Belki siz hayvan sever dostlarımız arasında böyle bir sorunla karşılasan varsa ve bana fikirlerinizi söylerseniz çok sevinirim. Aldığımız ve alacağımız yardımlarla, bunu da atlatacağımıza inanıyorum. Herkese tekrardan merhaba!

Paylaşmak önemsemektir!

Share

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.