Sormayın çok sevgili diyabetikkedi dostları. Tıpış Hanım dört gün önce gene kanlı idrarla (02.04.2008) üç günlük bir mücadeleye girişti. Sonunda tabii ki, gene galip gelen benim bebeğim oldu. Bizi en çok korkuttuğu günden sonra (06.03.2008) süren on günlük iyilik halinden sonra, Fatoş Hanımın da yazdığı gibi, tam sevinecekken yeniden kanlı idrar başladı. Sadece kanlı idrar olsa, bir de sık kaka.
RESMİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ
Dört aydır sürekli antibiyotik kullandığımız halde, ancak bir hafta ya da on gün süren bir iyileşme dönemi ve ardından tekrar başlayan hastalık, bizim bu kez antibiyotiği kesinlikle kullanmamamız yönünde karar almamıza neden oldu. İyi de yaptık kanaatindeyiz. Bastet’ten Didem Hanım’ın kiraz sapı suyuyla işe başladık.
İlk gün enjektörle 20 ml’ye yakın kiraz sapı suyunu aralıklarla verdim. Ertesi gün kanama ve sık idrarda azalma başladı. Bu kadarıyla yetinmeyerek, bir bitkisel ürünler satıcısından böbrek hastalığına, taş ya da kum dökülmesine iyi gelecek bitkiler aldım. Kullanacağım kişinin bebek olduğunu söyledim tabii. Bana verilen kırkkilit, avakado yaprağı ve papatyayı kaynatıp, birer tatlı kaşığıyla, sulu mamalarına ilave etmeye başladım (Nil Hanımın da onayını alarak tabii ki). Ertesi gün benim beyaz şekerim, çok rahat bir şekilde idrarına çıkmaya başladı ve ardından sadece ve sadece dokuz gün süren bir iyilik dönemi (02.04.2008).
Yeniden ilk gün az, ertesi gün çoğalan kanlı ve sık idrarla altüst olduk. Çocuğum kum kabına gidip gelmekten, bitkin düşüyordu artık. Buna bir de kanamasını, halsizliğini ve şekerindeki iniş çıkışları ilave edin. Ama biz gene mutakabatla, hiçbir ilaç kullanmadan, aynı şekilde bitkilere devam kararı aldık. Aynı bitkiler ve yanına ilave edilmiş çörek otu suyu, maydanoz ve ayva suyu. Dün itibarıyla (O7.04.2008), kanamamız kesildi. Ancak sık ve yangılı idrar akşama kadar devam etti. Tabii idrarın miktarı çok azdı ve damla damlaydı. Bugün onun da üstesinden gelen kızım sabah bir bağırtı bir kıyamet. Nedir? “Vay efendim evde tavuk var da ben bu saate kadar neden mahrum bırakıldım??”. Demek ki neymiş?? Şifa bitkilerdeymiş. Dualarınızı eksik etmeyin sevgili dostlar. İnşaallah bir daha aynı şeyleri yaşamayız. Çünkü yavrumun takati gerçekten çok azaldı. Bu arada nerdeyse Tarçın’ımla aynı zamanlarda şeker düşmesi oldu. Onu da hepinizin bildiği gibi ağzına bir parmak balla, iki günde düzene sokmaya çalıştık. Mamalarına hala azar azar şeker ilave ediyorum.
Sevgiyle kalın! Hayvansever kalın!!!
Gecmis olsun ona. . . Bisi o, Tikkidi hanim o, pamuk prenses o. . . Bitkilerin iyi gelmesine cok sevindim. Hele maydonoz cok faydalidir. Ben maydonozu cay demler gibi porselen demlikte sapiyla birlikte demliyorum. Kendi kendine sogutup bir siseye suzup sakliyorum. Her konservelerine de mutlaka ekliyorum. Bence Tipis prenses de maydonoz suyunu surekli kullansa iyi olacak.