15 Mayıs’ı 16 Mayıs’a bağlayan gece yarısıydı, hep gözünün içine bakıp “dayan yavrum, dayan güzel oğlum” dediğim Mestanima “git oğlum, artık git” dedim, öyle kolaymış ki “GİT” diyebilmek – imkansız sanırdım, olmaz sanırdım…
“GİT BENİM GÜZEL OĞLUM, GİT, ACI ÇEKME GİT“
Oğlum sözümü dinledi, minicik kalbi kriz geçirdi ve gitti…
Herşey şaka gibi, hala şaka gibi…
18 yıl nasıl geçti bilemedim – anlayamadım…
O benim yaşam şahidim, O benim canımın yarısı, O benim kalbimdi-yüreğimdi…
Öyle uyanırdık her sabah “GÜNAYDINIM MOR ÇİÇEĞİM SEVDİĞİM“
Yıllardır savaştığımız diyabete yenik düştük…
Hep son anları aklımda, geçmişi bir türlü hatırlayamıyorum, nerde uyur, nerde oturur, nasıl yemek yerdi bir türlü hatırlayamıyorum…
O’ nun anısına bir sayfa hazırlıyoruz, diğer diyabetli kardeşlerine bir parça da olsa yardımı dokunsun, bizim tesadüfe bağlı erken teşhisimizden faydalansınlar, diyabete rağmen itinalı bir bakımla nasıl konforlu yaşayacaklarını öğrensinler…
Rahat uyu güzel oğlum, sen beni hep mutlu ettin – hep sevdin, bana hakkını helal et canım yavrum…
Mestan’ ın annesi