Yazar - H. Fatoş GÜRDiyabetDiyabet - Soruları

Diyabetle İlgili Sıkça Sorulan Sorular – 4

Feline Diabetes Message Board (FDMB)’nin Sık Sorulan Sorular Listesi

FDMB Wise Ones’dan Derleyen Janet & Binky

FDMB’de yayımlanan aşağıdaki sorular ve cevaplar listesi, sitenin yöneticilerinden Robert Jung’dan alınan izinle tercüme edilmiştir.

1. GENEL

SORU 1.1. Yardım edin lütfen! Kedime yeni teşhis kondu! Ne yapmalıyım?

CEVAP 1.1. Kedi diyabetini öğrenmeye başlamanıza yardımcı olmak için önerilebilecek bazı 
siteler:

Yeni Başlayanlar İçin Kedi Diyabeti (http://www.felinediabetes.com/diabetes-info.htm), (https://www.diyabetikkedi.com/diyabeti-anlamak/)

Evcil Hayvanınızın Diyabet Olduğunu Yeni Öğrendiniz (http://www.caninediabetes.org/pdorg/emot1a.html)

Kedi DiyabetininTemelleri (https://pets.webmd.com/cats/guide/feline-diabetes-symptoms-treatments-prevention-diet#1)

 

Daha ileri düzey okumalar için ek öneriler:

FelineDiabetes.com Sağlık Makaleleri (https://www.felinediabetes.com/faq.htm)

Auburn’ün sitesi (https://www.vetmed.auburn.edu/) - Marjorie ve Pinto önermektedir.

Şeker Kedi Simon Ana Sayfası (http://www.sugarcatsimon.com/) - Bob & Simon tarafından 
oluşturulmuştur.

Sürekli okuyun! Bilgi, kedinizin diyabetini kontrol etmede en iyi araçtır. Herhangi bir 
sorunuz varsa veya net olmayan bir şeyi mutlaka sorun.

 

SORU 1.2. Sitedeki diyabetik kedilerin çoğunun başka problemleri de var gibi görünüyor. 
Kedim kötü bir yaşam kalitesine mahkûm mu olacak?

CEVAP 1.2. İnsanlar sorun yaşadıklarında sitemizde paylaşmak isterler. Diyabetik kedilerin 
çoğu gayet iyi durumdadır, bu nedenle sahipleri sessiz kalmaktadır. Diyabet tedavi 
edilebilir. İyi kontrol edilen diyabetik kediler, mükemmel yaşam kaliteleriyle normal yaşam sürelerini tamamlayabilir ve diyabet nedeniyle değil, yaşlılıktaki diğer hastalıklardan 
hayatlarını kaybetmektedirler.  

 

SORU 1.3. Diyabet terminolojisini anlamıyorum.

CEVAP 1.3. Korkmayın! FelineDiabetes.com terminoloji sözlüğü (https://www.felinediabetes.com/dictionary/cat-health-dictionary.htm), diyabet dilini anlamanıza yardımcı olacaktır.

 

SORU 1.4. Hipoglisemi nedir ve nasıl yönetebilirim?

CEVAP 1.4. Veterineriniz sizi çok fazla insülinin neden olduğu tehlikeli düzeyde düşük kan 
şekeri demek olan hipoglisemi konusunda uyarmış olmalıydı. Hipoglisemi kedinizi öldürebilir veya körlüğe veya diğer kalıcı hasara neden olabilir, bu nedenle semptomlar için daima 
tetikte olmalısınız. Sorunu anlamak için Diyabetli Evcil Hayvanlar'daki hipoglisemi 
sayfasını okuyun (http://www.petdiabetes.com/pdorg/hypoglycemia.htm). Hipoglisemi sayfasının çıktısını alın ve buzdolabınızın kapağına asın. Çünkü hipoglisemi aniden ortaya çıkabilir ve bu bilgiyi bulmaya çalışmak zaman kaybetmenize neden olur. Dolabınızda daima bir şişe bal 
veya başka bir şeker şurubu bulundurmalısınız.

 

SORU 1.5. Veterinerim hangi tedaviyi önerecek?

CEVAP 1.5. Veterinerinizin önerebileceği seçenekler şunlardır:
  • Diyet değişikliği (genel olarak Hill’s W / D, Hill’s M / D veya Purina DM formları, ancak diyet sorunları hakkında daha fazla bilgi için SORU 2.3 ve SORU 2.5’e bakınız)
  • Oral ilaçlar (daha fazla bilgi için SORU 2.1’e bakınız)
  • Acil bir durumda hastaneye yatış
  • Evde insülin enjeksiyonları ile tedavi (not: insülin hap şeklinde verilemez)
İnsülin tedavisi seçildiğinde, insülin türü ve dozu önemlidir. Genellikle, dozun başlangıçta düşük olması gerekir (günde bir veya iki kez 1-2 birim) ve gerekirse yavaş yavaş artırılır. Veterineriniz her seçimin risklerini ve faydalarını açıklayacak ve kedinize özel olan ve en iyi sonucu alacağını düşündüğü bir protokol önerecektir. Veterinerinizden önerilen tedavinin gerekçesi hakkında bilgi istemekten çekinmeyin. Veterinerinize sorulacak soruların bir 
listesini http://www.petdiabetes.com/pdorg/diabetes_questions.htm ‘da bulabilirsiniz.

Başka sağlık sorunları olmayan bir diyabetik kedinin rutin olarak hastaneye yatırılmasının 
gerekip gerekmediği konusunda bir fikir birliği yoktur. Kedinin ketoasidozdan muzdarip 
olması durumunda ve aşırı derecede susuz kalması veya çok yüksek kan şekeri (örneğin, 600 mg / dl veya 33 mmol / L'den fazla) olması durumunda hastaneye yatışı gerekli görülür. Birçok 
veteriner, insüline nasıl tepki verdiğini gözlemlemek için kediyi bir veya iki gün tutmayı 
tercih eder ancak bazıları size nasıl enjeksiyon yapılacağını ve bir sonraki glikoz seviyesinin tespiti için kedinizi getirmenizi isteyebilir. Bu seçenekler, kendi konfor seviyenize ve veterinerinizin ilk günleri evde yapıp yapamayacağınız konusundaki gözlemlerine bağlı 
olabilir. Zaten tıbbi geçmişiniz veya diyabet deneyiminiz varsa, kedinizi tedavi etmek için kendinizi hazır hissedebilirsiniz. Öte yandan, bu işlemlerin sizin için zor olduğunu 
düşünürseniz, işlemleri veterinerinizin yapmasını tercih edebilirsiniz. Bununla birlikte 
genel olarak, veterinerinizin başka sağlık sorunları olmayan bir kediyi birkaç günden fazla tutması gerekmez ve kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesi evde gerçekleştirilebilir.

FDMB’de, düzenleme ve dozaj ayarlaması konusunda temkinli bir yaklaşım önerilir. 
Veterinerinizin tedavisi benzer veya daha agresif olabilir. Bununla birlikte her hafta ve 
sık sık doz artışı veya büyük doz artışları önermiyoruz. Tüm artışlar, mevcut doz ile kan 
şekeri değerlerinin analizine dayanmalıdır. Yani enjeksiyon öncesi kan şekeri, en düşük kan şekeri ve insülinin etki süresi dikkate alınmalıdır.

 

SORU 1.6. Tedavinin amacı nedir?

CEVAP 1.6. Genel hedef, normal bir ömür süren, mutlu ve sağlıklı bir kedidir. Bu da, riskli hipoglisemik seviyelere inmeden, kedinizin kan şekerini normal glikoz değerlerine (120 mg / dl veya 6.7 mmol / L'nin) yaklaştırmak için diyet ve insülin (ve muhtemelen ilaçlar ve 
egzersiz) kullanılarak elde edilebilir (40 mg / dl veya 2.2 mmol / L'nin altında). Sadece 
düşük karbonhidratlı diyetle kontrol edilebilen şanslı azınlıklarda, normal kan şekeri 
değerlerine ulaşılabilir ("normalleştirme"). Ancak özellikle diyet ve insüline yanıt 
vermeyen veya normal kan şekerine yakın değerlere ulaşmalarına engel olan sağlık sorunları 
olan kedilerin, hipoglisemi riskinden kaçınmak için daha yüksek kan şekeri değerlerinde 
tutulması gerekebilir. Bu kediler için gerçekçi yaklaşım, "düzenleme"dir, Bölüm 6'ya 
bakınız.

 

SORU 1.7. Diyabet konusunda bilgili bir veterineri nasıl bulabilirim?

CEVAP 1.7. En iyi seçenek, veterinerlerinin diyabetik kedilerine davranışlarından memnun 
olan diğer insanlardan tavsiye almaktır. Ayrıca bir veterinerle görüşme yaparken nelere 
dikkat etmeniz gerektiğiyle ilgili olarak, https://www.felinediabetes.com/FDMB/threads/vet-interview-screening-topics-check-list.156663/ sayfasına bakınız.

 

SORU 1.8. Diyabetik kedileri olan insanları nasıl bulabilirim?

CEVAP 1.8. FelineDiabetes.com'da Carol & Charlie tarafından derlenen mevcut üyelerin listesini bulabilirsiniz. Ayrıca Feline Diyabet Mesaj Panosuna bir mesaj gönderebilirsiniz. Herkes her gönderiyi okumadığından, bölgenizi gönderinin başlığına eklemelisiniz.  

H.F.G.’nin NOTU: YUKARIDAKİ LİSTELER, FDMB ÜYELERİNİN LİSTESİDİR. SOSYAL MEDYA ARACILIĞI İLE ÜLKEMİZDEKİ DİYABETİK KEDİ AİLELERİNE ULAŞILABİLİR.

 

SORU 1.9. Kedimi tedavi ettirecek gücüm yok. Ne yapmalıyım?

CEVAP 1.9. Diyabetik bir kedi mutlaka tedavi edilmelidir. Aksi takdirde acılar içinde ve 
açlıktan ölecektir. Ancak evde tedavi, maliyetleri önemli ölçüde azaltabilir. Para tasarrufu sağlayan ipuçlarımızı okuduktan sonra, hala diyabetik bir kedinin bakım maliyetini 
karşılayamayacağınıza inanıyorsanız, lütfen endişelerinizi Feline Diyabet Mesaj Panosuna 
göndermekten çekinmeyin. Birisi size yardımcı olabilir. ŞEKER KEDİNİZDEN VAZ GEÇMEYİN.

H.F.G'nin NOTU: Ayrıca bkz. https://www.adwdiabetes.com/articles/ways-to-save-money-diabetic-pet

 

2.EK TEDAVİLER

SORU 2.1. İnsülin yerine oral ilaç verebilir miyim?

CEVAP 2.1. Muhtemelen. Bunu veterinerinizle konuşmalısınız. Glipizid veya gliburid gibi oral ilaçların, diyabetik kedilerin yaklaşık % 30'unda işe yarayacağı iddia edilmektedir. Bununla birlikte, bu ilaçlar karaciğer hasarına (ve pankreasta daha fazla hasara) neden olabileceğinden ve enjeksiyon yapmak genellikle hap yutturmaktan daha kolay olduğundan, bu gruptaki çoğu insan insülini tercih eder. İlaç kullandıktan sonra insüline geçen birkaç kişi, oral ilacın sadece regülasyonu ertelediğini düşündüklerini bildirdi. Diğerleri, insülin yerine ilaçla 
başlamanın, kedilerinin diyabetinin sadece diyetteki değişikliklerle kontrol edilmesini 
imkânsız hale getirdiğine inanmaktadır. Başka bir ilaç olan acarbose, karbonhidratların gıdalardan emilimini engelleyerek veya geciktirerek çalışır. Düşük karbonhidratlı diyet yapan 
bir kedi için muhtemelen gerekli değildir.

Oral ilaçlar, karaciğer değerleri yüksek (karaciğer hasarı olasılığı nedeniyle) veya ketoasidoz veya nöropati (glikoz seviyelerini derhal düşürme gereği nedeniyle) olan kediler için iyi bir fikir değildir. Daha ayrıntılı bir açıklama için Diyabetli Evcil Hayvanlar sitesine bakın. Kediniz, iştahsızlık, kusma, uyuşukluk veya sarılık eksikliği gösterirse, ilacı bırakın ve veterinerinizi arayın. İlk aylarda karaciğer enzimlerini sık sık izlemelisiniz.

 

SORU 2.2. Diyabeti insülin yerine otlar veya başka bir şeyle kontrol edebilir miyim? 

CEVAP 2.2. Kedinizin insüline ihtiyacı varsa, onu vermelisiniz. Alternatif bir yaklaşımla 
ilgileniyorsanız, en iyisi diyabetik kedilerin tedavisi konusunda deneyimi olan holistik bir veteriner bulmalısınız. Holistik bir veteriner diyet, vitaminler ve mineraller, otlar, homeopati, glandüler (salgı bezleri) takviyeler, Çin tıbbı veya veterinerin kişisel olarak aşina olduğu herhangi bir yaklaşımı kullanarak, tüm sistemi güçlendirmenin bir yolu olup 
olmadığını görmek için "bütünsel" yaklaşımı esas alacaktır. İyi bir veteriner, kedinize 
artık ihtiyaç duymayana kadar insülin tedavisi uygulayacaktır. Daha fazla bilgi için, 
diyabet hakkındaki Holisticat sayfasını okuyun. Ancak bu yaklaşımlar hakkında çok fazla 
araştırma olmadığını da unutmayın.

 

SORU 2.3. Kedimi ne ile beslemeliyim?

CEVAP 2.3. Bu konuda bilimsel araştırmaların sınırlı olması nedeniyle, çok sayıda tartışma 
yapılmaktadır. Bazı yaklaşımlar:

Bir kedinin aynı anda akut veya kronik böbrek yetmezliği (CRF), pankreatit, karaciğer 
hastalığı, bağırsak problemi veya idrar kristalleri gibi başka sağlık sorunları varsa, diyet öncelikle bu sorunlara ve ikincil olarak diyabete göre ayarlanmalıdır.

Kan şekerini makul bir aralıkta tutmak için istikrarlı bir şekilde uygun bir diyetle 
beslemek gerekir. Çünkü kan şekeri, en son öğünün miktarı ve bileşimi ile yakından 
ilişkilidir.

Bir kedinin diyetini değiştirirken, yavaş yavaş değiştirmek ve glikoz seviyelerini çok 
yakından izlemek gerekir. Böylece en uygun miktarda insülin verilebilir. Çok fazla insülin, kedinizi çok çabuk öldürebilir.

Çoğu veteriner, diyabetik kediler için diyete yönelik olarak aşağıdaki iki temel yaklaşımdan birini takip eder: 

1) Orta düzeyde protein, düşük karbonhidrat veya 

2) Yüksek karbonhidrat, az yağlı, yüksek lif. Diyabetik kediler için çeşitli diyet türleri 
ve uygun kedi maması üretilmiştir ve bir kedi için işe yarayan, diğeri için ideal 
olmayabilir.

Orta protein ağırlıklı ve düşük karbonhidratlı bir diyetin, kedilerinin insülin 
gereksinimlerini azaltabildiğini veya az sayıda vakada enjekte edilen insülin ihtiyacını 
bile ortadan kaldırabildiğini tespit eden birçok diyabetik kedinin sahibi tarafından 
bildirilmiştir. Bu diyet, ayrıca sağlıklı olan ve konserve kedi maması yiyecek bir kedi için de uygun olabilir. Bu yaklaşımı tercih eden veterinerler, Purina DM veya Hill's M / D veya 
konserve yavru kedi maması önerebilir. Bu diyeti, benzer besin bileşimine sahip yüksek 
kaliteli ticari gıdalar kullanarak da çeşitlendirebilirsiniz. Düşük karbonhidrat diyeti, 
yukarıdaki sağlık koşullarından herhangi birini yaşayan olan kediler için uygun olmayabilir. Bu diyette yaygın olarak bulunan daha yüksek protein, yağ ve / veya fosfor seviyelerinin, 
kedinizin durumu için uygun olduğundan emin olmak için kedinizin en son kan değerlerini 
veterinerinize danışın. Purina DM kuru mamada, yüksek kardiyovasküler problemleri olan 
kediler için uygun olmayan sodyum miktarı yoğundur. Kedinizin geçmişinde bu durumlardan 
herhangi biri varsa, lütfen veterinerinize danışın.

FDMB'de popüler olmayan daha eski bir yaklaşım da, kediyi nişastanın glikoza dönüşümünü 
yavaşlatmak için ekstra çözünür lif eklenerek, karbonhidrat açısından oldukça yüksek ve 
düşük yağ içeren bir diyetle beslemektir. Bu yaklaşımı tercih eden veterinerler, kilo 
kontrolü için tasarlanmış yüksek karbonhidratlı, yüksek lifli Premium kedi maması olan 
Hill's W / D'yi önermektedir (benzer mamalar, Hill's R / D, Purina OM, Hill's ve Iams 
tarafından satılan çeşitli tüy topağı formülleridir). Kedinizin kilo alması gerekiyorsa, 
yüksek lifli bir diyet iyi bir tercih olmayabilir. Veterineriniz kediniz için bu diyeti 
tavsiye ederse, ondan bu iki diyet yaklaşımının avantajlarını ve dezavantajlarını 
açıklamasını istemekten çekinmeyin.

Bazı insanlar da ev mamaları hazırlamaktadır. Bu diyetler, tahılların tariflere dâhil edilip edilmediğine bağlı olarak karbonhidrat açısından yüksek veya düşük olabilir. Daha fazla 
bilgi, Dr. Strombeck'in Evde Hazırlanan Köpek ve Kedi mamaları, Holisticat çiğ mama sayfası, Feline Future ve Dr. Lisa'nın Kedinizi Besleme sayfasında bulunabilir. Yemek tarifleri için ek kaynaklar: Dr. Pitcairn'in Köpekler ve Kediler için Doğal Sağlık Kılavuzu ve Yeni Doğal Kedi: Anitra Frazier'in Titiz Kedi Sahipleri için Kılavuz’dur. 

Bazı tarifler, birçok insanın kediler ve özellikle diyabetik kediler için uygun olmadığını 
düşündüğü tahılları içerebilir. Bu nedenle tahıl içeriğini azaltmak veya tamamen kaldırmak 
isteyebilirsiniz. Tahılları dâhil etmek istiyorsanız, arpa ve pirinç, iyi seçenekler olarak kabul edilir (arpanın düşük glisemik indeksi vardır, pirincin ise tamamen sindirildiği 
düşünülür). Ancak birçok kedinin alerjik veya hassas olması nedeniyle, mısırdan 
kaçınılmalıdır. Bununla birlikte, sadece et, kümes hayvanları veya balıklar ile başlarına 
beslemeyin. Çünkü böyle bir diyet beslenme açısından yetersizdir.

Çeşitli ticari gıdaların protein, yağ ve karbonhidrat içeriği hakkında ayrıntılar için bkz. FDMB.

 

SORU 2.4. Kedimi saat kısıtlaması yapmadan besleyebilir miyim?

CEVAP 2.4. Kedinin insülin enjeksiyonu yapıldığında beslenmesi gerekir. Bu bağlamda bazı 
kişiler yemek saatlerini belirler, bazıları ise serbest şekilde beslemeyi tercih eder. Yine de ilk seçeneği tercih edenler sadece yemek saatlerinde yiyecek koymakla birlikte, kedinin aralarda da yemesine izin verirler. İnsülin tipi bu kararda önemli bir faktördür. N (NPH) 
gibi kısa etkili insülinlerde, kedinin enjeksiyondan yaklaşık yarım saat önce doyurucu bir 
yemek yememesi durumunda tehlikeli olabilir. Öte yandan Lantus (insülin glargin) veya PZI 
gibi uzun etkili insülin uygulanan bir kediye, "aralarda da atıştırma" programı 
uygulanabilir. FDMB’deki çoğu insan, bir kedinin insülinin zirve yaptığı zaman ile bir sonraki enjeksiyon arasında beslenmesinin yanlış olduğunu düşünmekteedeir. Ancak tavuk veya ton 
balığı gibi küçük porsiyonlar halindeki yüksek proteinli - sıfır karbonhidratlı 
atıştırmalıklar kan şekerini fazla etkilememelidir. Ne karar verirseniz verin, mutlaka 
tutarlı olun.

 

SORU 2.5 Kedim zaten sevmiyor / pahalı özel diyabetik mamaları karşılayamıyorum. Daha 
ekonomik bir alternatif var mı?

CEVAP 2.5 Evet. Diyabetik bir kedinin Premium/diyabetik mamayla beslenmesi gerektiği fikri 
yanıltıcıdır (en azından söylem hatalı). Birçok kişi daha ucuz olduğu veya daha kaliteli 
bileşenlere sahip olduğu veya kedileri tarafından tercih edildiği için ticari veya ev yapımı mamalarla beslemeyi tercih etmektedir. Diyet tarzı, insülin gereksinimini etkileyebildiği 
için hâlihazırda insülin veya hap kullanan bir kedinin mevcut diyetindeki değişiklikler, çok dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Yukarıda belirtildiği gibi, veterinerinize kedinizin diyetle birlikte değerlendirilmesi gereken başka tıbbi sorunları olup olmadığını 
belirtmelisiniz.

Konserve Purina DM ile besliyorsanız, içerikleri benzer bir karbonhidrat seviyesine (kalorilerin %10-12'sinden fazla olmayan - aşağıdakilerle karıştırılabilir:
  1. Düşük düzeyde yağ içeren herhangi bir konserve kedi maması. Protein (tavuk, hindi, yağsız sığır eti, yumurta, ara sıra pişmiş deniz mahsulleri) toplam kalorinin % 20′ sinden daha fazla olmamalıdır.
  2. İsteğe bağlı olarak günde 50-100 IU E vitamini (bu diyetin böbrek hastalığı olan kediler için uygun olmayabileceğini unutmayın).
Kuru Purina DM veya kuru Hills M / D ile besliyorsanız, karbonhidrat açısından yaklaşık % 6 oranında kalorisi olan Innova EVO Cat & Kitten'e göz atın (böbrek hastalığı olan kedi 
sahipleri için uyarı: fosfor miktarı biraz yüksektir).

Kuru Science Diet W / D ile besliyorsanız, benzer lif seviyesine sahip kuru yiyecekler 
kullanılabilir. Konserve Science Diet W / D ile besliyorsanız, Science Diet Feline Light 
alternatif olabilir veya herhangi bir kaliteli konserve kedi maması ile besleyebilir ve 
psyllium (1 çorba kaşığı su ile karıştırılmış 1/4 çay kaşığı) veya konserve şekersiz kabak (1 yemek kaşığı) gibi ekstra lif ekleyebilirsiniz. Özellikle karbonhidrat vb besin maddelerinin yüzdelerinin benzer olduğundan emin olmak için mama içeriklerini kontrol etmelisiniz. 
Aksi takdirde, dönüşümü birkaç hafta boyunca çok yavaş yapmalı ve kedinizin glikoz seviyelerini dikkatlice izlemelisiniz. İnsülin dozunu değiştirmeden diyetin değiştirilmesi, beyin 
hasarına veya hipoglisemiden ölümle sonuçlanabilir – çok dikkatli olun!

Ev yemekleri her zaman bir seçenektir. Bu nedenle sadece ticari yiyeceklerle beslemeye 
mahkum olduğunuzu düşünmeyin.

E vitamini vermenin en kolay yolu, bir şişe içinde sıvı formda veya bir jelatin kapsülde 
(açılabilir ve kapatılabilir) toz (suda çözünür) formda satın almaktır. Başka bir seçenek, 
insanlar için düzenli 400 IU kapsül satın almak ve birinin içeriğini haftada bir veya iki 
kez mamasına karıştırmaktır. Kedinize hangisinin uygun olduğunu bulmak için denemelisiniz. 
D-alfa (doğal) form, dl-alfa (sentetik) formdan daha güçlüdür ve ekstra selenyum veya 
karışık tokoferoller ve tokotrienoller içeriyorsa, çok daha iyidir.

 

SORU 2.6. Kedimi ne kadar beslemeliyim?

CEVAP 2.6. Kedinizin sağlıklı bir kiloyu korumak için ihtiyaç duyduğu kadar kalori 
(kedinizin aktivite seviyesine bağlı olarak), ideal olarak kilo başına 15-25 kaloridir. Daha az kalori gereksinen kediler, besin açısından daha yoğun gıdalardan yararlanabilir böylece 
beslenme eksikliği olmaz. Henüz diyabeti kontrol altına alınmamış olan kediler, ilk başta 
daha fazla yiyeceğe ihtiyaç duyabilir. Çünkü yediklerini doğru bir şekilde metabolize 
edemezler.

 

3. İNSÜLİN

 SORU  3.1. İnsülin türleri neler?

CEVAP 3.1. İnsülin pek çok çeşide sahiptir. Bazıları insan insülinleri ve bazıları da sığır veya domuzdan üretilen hayvan insülinleridir. Bazılarının süreleri oldukça kısadır (N, NPH, Novolin İzolatörü), bazıları orta etkili (Lente (şimdi üretilmiyor), Caninsulin, Novolin 
Monotard (şimdi üretilmiyor) ve bazı hayvan bazlı NPH). Bazıları uzun etkili (Ultralente 
(artık üretilmiyor) , Novolin Ultratard (artık üretilmiyor), PZI, Lantus (insülin glargin) 
ve Levemir (insülin detemir)). Daha fazla bilgi için, Diyabetli Evcil Hayvanlar sayfasına 
bakınız. ÇOK ÖNEMLİ BİLGİ: HİPOGLİSEMİ RİSKİ NEDENİYLE İLK İNSÜLİN OLARAK KISA SÜRELİ 
İNSÜLİN KULLANMAKTAN KAÇINMANIZI ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUZ. 

Kediniz insan insülinlerine cevap vermezse, birçok kedide, sığır insülini (biyokimyasal 
olarak kedi insülinine daha yakın), özellikle de PZI ile mükemmel sonuçlar elde edilmiştir. Sığır insülini ile daha iyi performans gösteren ancak regülasyonun çok uzun sürdüğü PZI ile ilgili problemleri olan kediler için Beef Lente (İngiltere’de Lente olarak da bilinir) 
Londra'daki Wellington Eczanesinden temin edilebilir.

 

SORU 3.2. PZI insülini nereden alabilirim?

CEVAP 3.2. PZI'yi nerede bulacağınızla ilgili birçok ayrıntı için Feline Diabetes web sitesindeki PZI sayfasına bakınız. Tüm PZI formüllerinin sığır veya domuz bazlı olmadığını unutmayın. PZI'ye geçen çoğu insan bu hatayı yapıyor. Oysa insan insülini kedilerde çalışmaz, bu yüzden içeriğinden emin olmalısınız! Örneğin Baltimore'daki Profesyonel Sanatlar Eczacılığı, yalnızca insan insülinini üretir.

H.F.G.’nin NOTU: Ne yazık ki PZI’ı ülkemizde bulmak mümkün değil.

 

SORU 3.3.  Ne tür bir şırınga kullanmalıyım?

CEVAP 3.3. Buradaki çoğu kişi BD Ultra ince U100 3/10 cc, Monoject Ultra Comfort 
(diabeticpromotions.com adresinden temin edilebilir) veya Walmart ReliOn Ultra Comfort'tan 
memnun. Monoject Ultra Comfort’ın yarım birimi de vardır. Aynı firma tarafından farklı 
markalar için de üretilmektedir ve B-D'lerden ve ReliOns, Monojects'ten daha ucuzdur. 31 
ölçekli olan en iyi iğneyi alın. Bazı insanlar daha uzun (1/2 inç) iğneler ile zorluk çeker ve "derialtına" yapabilmek için 3/8 inç iğneleri tercih eder. Diğerleri ise insülini düzgün bir şekilde veremeyen daha kısa iğneler ile tersi bir problem yaşarlar. Bu nedenle kediniz 
için neyin doğru olduğunu deneyerek bulmaya çalışın. U-40 insülini yapıyorsanız, uygun 
şırıngayı kullanın veya bir U-100 şırıngasıya U-40 insülini yapabilmek için dönüştürme tablosundan yararlanabilirsiniz.

 

SORU 3.4. İnsülin veya şırıngalar için reçeteye ihtiyacım var mı?

CEVAP 3.4. Muhtemelen hayır. Eyaletiniz veya ülkeniz hakkında daha fazla bilgi için 
Diyabetli Çocuklar sitesindeki grafiğe bakınız. Ancak, eyaletinizde reçete gerekse bile, 
posta siparişi yoluyla sarf malzemeleri alabilirsiniz.

 

SORU 3.5. Şırıngaları tekrar kullanabilir miyim?

CEVAP 3.5. Bazı insanlar yeniden kullansa da (genellikle bir kereden fazla olmamakla 
birlikte), çoğu kişi buna karşıdır. İlk enjeksiyondan sonra, iğne artık steril değildir 
(insülini kirletebilir ve kedide enfeksiyonu artırabilir) ve kaplaması bozulmaktadır. 
Yeniden kullanılan bir iğnenin resmini inceleyin ve kendiniz karar verin. Maliyet bir 
sorunsa, ekonomik bir marka deneyebilirsiniz.

 

SORU 3.6. Kullanılmış iğneleri nasıl imha edebilirim?

CEVAP 3.6. Yasalar değişiklik gösterir. Bu konuda veterineriniz veya yerel atık kurumları 
size uygun tavsiyelerde bulunabilir. Bazı veterinerler, iğneleri sizin için imha edebilir. 
Atıncaya kadar saklamanın en güvenli yolu ise, eczaneden satın alabileceğiniz sağlam bir 
plastik kap olabilir. İğneyi şırıngadan ayrı olarak atabilmeniz için bir kesme aleti de 
satın alabilirsiniz.

 

SORU 3.7. Kedim enjeksiyondan nefret ediyor. Ne yapmalıyım?

CEVAP 3.7. Mümkün olan en ince iğneyi kullandığınızdan emin olun - 31 ölçü en ince ve 30 
ölçü de olabilir. Ancak birçok kişi 29 ölçüden çok memnun olduğunu bildirmektedir. Ayrıca 
kasa denk gelmemesi gerekir. İnsülinin derinin altına yapılmalıdır. Enjeksiyon tekniklerinizi geliştirmek ve yeni teknikler öğrenmek için Feline Diabetes, Pet Diabetes ve https://petdiabetes.fandom.com/wiki/Injecting_insulin sayfasına göz atabilirsiniz.

 

SORU 3.8. Bir şişe insülin ne kadar gider?

CEVAP 3.8. Açılmamış insülin, önerilere uygun olarak kullanıldığında, üreticinin tavsiye 
ettiği sıcaklık aralığında (Humulin flakonları için 2º - 7º C) saklandığında ve ışıktan 
korunduğunda, son kullanma tarihine kadar kullanılabilir. Bununla birlikte, kullanılmış bir insülin şişesinin, son kullanma tarihinden önce değiştirilmesi gerekir. Bunun, kauçuk 
conta delindiğinde olası kirletici maddelere maruz kalma, oksijene maruz kalma ve hatalı 
karıştırma (iyi karıştırmaya özen gösterildiğinde bile insülin konsantrasyonunu 
değiştirebilir) gibi çeşitli nedenler vardır. Bu nedenle, insülininizi her zaman kontrol 
etmelisiniz. Sallama sonrası veya topaklardan sonra tabanda görülen maddeler, potansiyel bir sorun olduğunu gösterir.

Humulin insülin üreticisi Eli Lilly, açıldıktan sonraki 28 gün içinde Humulin flakonlarının değiştirilmesini önermektedir. FDMB'deki birçok kişi, bu öneriyi tek kullanımlık şişeler 
için aşırı bir tedbir olarak görmektedir ve Humulin'in genellikle biraz daha uzun süre 
kullanılabildiğini düşünmektedir. FDMB’deki bazı kişiler, her 4 haftada bir Humulin 
flakonlarının yenisini almaktadır. Diğerleri 6 haftada, 8 haftada bir veya şeker düzeyinde 
sorun fark ettiklerinde yenisini almaktadır.

Lantus konusunda değişik eleştiriler vardır. Bazı kişiler bir aydan fazla kullanılamadığını gözlemlerken, diğerleri bundan daha uzun süre kullanabilmektedir. 5 ml'lik bir kartuş 
paketinin maliyeti daha yüksek olmasına rağmen, 10 ml'lik şişeden daha uygun maliyetli 
olabilir.

Çoğunluğun ortak fikri ise, hayvan bazlı PZI'nin (protamin çinko insülin) Humulin insülinden daha uzun kullanıldığıdır. Pek çok kişi, PZI’yi şişe bitene kadar kullanmaktadır. Bir 
veteriner, eczacı veya tüketici tarafından steril salin çözeltisi ile seyreltilmiş PZI, her 30 günde bir değiştirilmelidir.

 

SORU 3.9. Bazen kedimin enjeksiyonlarından birini yapmak için evde olamayabilirim. Daha geç mi yoksa erken mi yapmak uygundur?

CEVAP 3.9. Genel olarak, enjeksiyonu programlı olarak aynı saatlerde yapmalısınız. 
Enjeksiyonu günde bir kez yapıyorsanız, her gün aynı saatte yapın. Günde iki kez yaparsanız, aynı saatlerde ve on iki saat arayla yapın. Bununla birlikte, bazen bir saat önce veya daha sonra insülin vermek büyük bir sorun yaratmaz. Zamanlamayı bundan daha fazla değiştirmeniz gerekiyorsa, daha düşük bir doz vermek mantıklı olabilir (erken yapmanız gerekiyorsa önceki enjeksiyonda veya geç yapmanız gerekiyorsa yaptığınız saatte daha düşük doz gibi). 
Programınız 12 saat arayla enjeksiyon yapmanıza izin vermiyorsa, farklı sabah ve akşam 
dozlarını denemeniz, hatta sabah ve akşam enjeksiyonları için farklı insülin türleri 
kullanmanız gerekebilir. Ancak, güvenli bir program belirlemek için kedinizin kan şekeri 
düzeyini çok iyi bilmeniz gerekir.

 

SORU 3.10. Kedime ne kadar insülin yapmalıyım?

CEVAP 3.10. Onun düzene girmesi için gerektiği kadar. Bu, günde iki kez 1/4 üniteden 10 
üniteye kadar (veya Cushing hastalığı veya akromegali gibi nadir sağlık sorunlarına sahip 
kediler için daha fazla olabilir). FDMB üzerinde yapılan bir anket, çoğu kedinin düşük 
karbonhidratlı bir diyetle günde iki kez 4 birim veya yüksek karbonhidratlı bir diyetle 
günde iki kez 8 birim. Cornell Feline Center, "Aşırı yüksek insülin dozları gerektiren 
kediler (günde kilo başına bir ila iki birimden daha fazla insülin) daha dikkatle 
değerlendirilmesini önermektedir."

 

4.KEDİNİZİN KAN ŞEKERİNİN / GLİKOZUN TAKİBİ

SORU 4.1. İnsülinin ne kadar etkili olduğunu nasıl izleyebilirim?

CEVAP 4.1. Bu gruptaki birçok kişi kan şekeri için evde test yapılmasını önermektedir (https://veterinarypartner.vin.com/default.aspx?pid=19239&id=4951483). İkincisi, kedinizin 
idrarını striplerle izleyebilirsiniz. Bu, gün boyunca glikozun yüksek olup olmadığını 
gösterir ancak kedinizin çok fazla insülin alıp almadığını ve kan şekeri seviyesinin 
tehlikeli bir şekilde düşüp düşmediğini söylemez. İdrar striplerinin yanı sıra tüketilen su miktarı takip edilebilir. Artan tüketim, genellikle kan şekerinin çok yüksek olduğu 
anlamına gelir. Son olarak, kedinizin aşırı idrara çıkması, sertleşmiş tüyleri veya 
genişlemiş gözbebekleri ve olağandışı davranışlarını gözlemleyebilir ve bu belirtilerin 
kedinizin glikoz seviyeleri hakkında neye işaret ettiğini zaman içinde öğrenebilirsiniz.

 

SORU 4.2. Ne tür bir glukometre almalıyım?

CEVAP 4.2. Sitemizdeki değerlerin çoğu, Bayer / Ascensia Elite veya Elite XL (ancak 
aşağıdaki uyarıya bakın), LifeScan OneTouch Ultra veya yalnızca Comfort Curve şeritleriyle 
kullanılan AccuChek Advantage ürünü ile ölçülmüştür. Daha az kan gerektiren daha yeni bir 
model olan TheraSense Freestyle, ilk başta umut verici görünüyordu ancak deneyimlerimiz, kan şekeri değerlerini önemli ölçüde düşük ölçebildiğini göstermiştir (zaten onu 
kullanıyorsanız, panik yapmayın ancak bu sorunun farkında olun). Sadece az miktarda kan (2-3 mikrolitre) gerektiren ve "çekme/emme" özelliği olan bir model istiyorsanız, biraz daha 
pahalı ancak hayatınızı çok daha kolay hale getirecek bir ürünü tercih edebilirsiniz. 
www.diabeticpromotions.com sitesinden güncel glukometre bilgilerine ulaşabilirsiniz. Ayrıca eczanelerden, medikallerde veya benzeri herhangi bir mağazadan da alabilirsiniz. Bazen, 100 test şeridi satın aldığınızda, glukometre ücretsiz verilebilir.

Bayer Ascencia Elite glukometreye dikkat edin: Bayer Elite genellikle iyi bir üründür ancak şerit kanla dolmadan önce bip sesi verme özelliği vardır. Bu da insanların şeridi erken 
çekmesine ve yanlış düşük değere neden olabilir. Güvenilir bir test için şeridin ne kadar 
dolu olması gerektiğine ilişkin grafiğe bakın https://www.mypet.com/pet-diabetes/monitor.aspx.

 

SORU 4.3. Kedimin glikoz seviyeleri ne sıklıkla test edilmeli?

CEVAP 4.3. Her ikiniz için de uygun sıklıkta. Birçok insan her enjeksiyondan önce test eder çünkü genellikle hipoglisemi ile ilgili geçmiş deneyimleri temkinli olmalarına neden olur. Bazı kişiler aralıklı test yapar. Ancak her iki haftada bir kontrol etmek gerekir (veya 
kedi düzene girmişse daha az sıklıkla). Bunu yapmayı seçerseniz, kontrol etmek için en iyi 
zaman enjeksiyondan hemen önce ve glikozun düşme noktasına ulaştığı zaman civarındadır bu 
da, genel olarak enjeksiyondan 4 ila 6 saat sonraya denk gelir. Bazı kişiler bir şeylerin 
doğru gitmediğini düşündüklerinde, sorunun ne olduğunu anlamak için test yapar (örneğin 
garip davranışlar, uyuşukluk veya artan idrara çıkma gibi).

 

SORU 4.4. Kedimin insulin öncesi kan şekeri, normal değerin çok altındaydı. Enjeksiyonu yapmalı mıyım?

CEVAP 4.4. Katı bir kural yoktur ancak kedinizin insüline nasıl tepki verdiğine dair bilginiz yoksa bazı genel kurallar aşağıda sıralanmaktadır. 
  • 150 mg / dl’nin (8.3 mmol / L) altında insülin yapmayın.
  • 150 ve 200 (8.3-11.1 mmol / L) arasında üç seçeneğiniz vardır:
      • a) hiçbir şey vermeyin;
      • b) bir küçük bir doz yapın (normal dozun% 10-25’i);
      • c) her zamanki gibi besleyin, birkaç saat içinde test yapın ve bu değere göre bir karar verin.
  • 200’ün üstünde (11.1 mmol / L) ancak kedinin normal insulin dozu öncesi değerinin altında ise, düşük bir doz mantıklı olabilir.
  • Her durumda, insülini azaltır veya yapmazsanız, idrardaki ketonları kontrol etmek daha mantıklı olacaktır.
  • Normal enjeksiyon öncesi değerinin üstünde ise, normal dozu verin ancak insulin öncesi değer sürekli olarak yükselirse, dozda veya insülinde bir değişikliğin uygun olup olmadığını görmek için tam bir glikoz eğrisi çıkarmak iyi olur.
  • Çoğu durumda, hedef “tepe” değeri 100 mg / dl’nin (5.6 mmol / L) altında olmamalıdır. Bu, bazı kediler için daha yüksek olabilir.
Bunların genel yönergeler olduğunu ve kendi kedinizin insüline olan reaksiyonlarına göre kişiselleştirilmesi gerektiğini unutmayın. Kedinizin normaline yakın bir dozla hipoglisemik hale gelmemesi durumunda, deneyimleriniz rehberiniz olmalıdır.

 

SORU 4.5. ABD'den değilim ve ölçüm birimlerinizi anlamıyorum. Bir hafta boyunca kedime bal versem bile kan şekeri 300 olamazdı.

CEVAP 4.5. Amerikalılar son zamanlarda geleneksel çeyrek ölçümlerden metrik mg / dl'ye 
geçti. Biz sofistike olmak için kendimizi övmekle meşgulken, dünyanın geri kalanı 
uluslararası sisteme (SI) geçti ve şimdi mmol / L cinsinden kan şekerini ölçüyor. Gerçekte 
neler olduğunu görmek için Amerikan değerlerini 18'e bölün.

 

SORU 4.6. Talimatları dikkatle uyguluyorum ama yine de kedimin kulağından kan alamıyorum.

CEVAP 4.6. Yukarıdaki ipuçlarına ek olarak, bazı başka öneriler aşağıda sıralanmıştır:

Jerri & Opie'nin Pirinç Çorabı: Mikrodalgada ısıtılmış kuru pirinç, arpa veya yulaf 
ezmesi ile doldurulmuş bir çorapla, kulağı ısıtın (çok sıcak olmadığından emin olmak için önce bileğinizde test edin).

Alternatif olarak, sıcak suyla dolu küçük bir kavanoz kullanabilirsiniz (kedinin kulağı, kavanozun etrafına düzgün bir şekilde yerleştirilir). 

İçine ıslak kâğıt havlu konulmuş kilitli torba mikrodalgada ısıtılarak kulağa uygulanır. 

Kedinin kulağını ısıtmak için bir ısı lambası (çok yakın değil) kullanılabilir.

Ya da kanın akmasını sağlamak için kulağa biraz masaj yapılabilir.

Sabit tutmak için kulağın arkasına sağlam bir şey tutulabilir (bir el feneri burada çift görev yapabilir-ısıtma ve aydınlatma).

Mümkün olduğunca kulağın en uç kenarını hedefleyin.

Lanset cihazı kullanıyorsanız, ayarlanabilirse lanset cihazındaki orta derinlik ayarını 
kullanın. Derinliği, deneyerek gerektiği kadar yukarı veya aşağı doğru ayarlayabilirsiniz - bu zararlı olmasa da, kulağı fazla delmemiş olursunuz.

Lanset cihazını kulağa sıkıca tutun.

Kulağı manuel olarak delecekseniz, dik bir şekilde değil, hafif yatay (45 derece) bir 
açıyla deldiğinizden emin olun.

Kanın çıkmasına yardımcı olmak için kulağı deliğin üzerine doğru katlayın veya kulağı iki taraftan hafifçe sıkıştırın.

Düzgün bir şekilde damla oluşmuyorsa, kanın toplanması için, ddeliğin her iki tarafından kulağı yavaşça "sağın".

Isıtma yönteminize bağlı olarak kan damlasının miktarını artırmak için daha fazla 
ısıtmayı deneyebilirsiniz.

Bazen yeterli kan miktarı için birbiri ardına 2 delme yapmak iyi olabilir.

Olmuyorsa, diğer kulağı deneyin.

Morarmayı önlemek için aletin geri sayımını beklerken, kulak dokusuna bir peçete ile 
baskı uygulayın.

Bunun kötü bir şey olmadığını anlaması için kedinize sarılmayı ve / veya bir ödül vermeyi unutmayın!

 

SORU 4.7. Kedime birkaç gündür insülin yapmıyorum ama glikoz değerleri 40'larda ve 50'lerde (2.2-3.3 mmol / L). Hipoglisemi için bir önlem almalımıyım?

CEVAP 4.7. Tebrikler! Ölçümlerinizi test stripleri ile yaptıysanız, kedinizin düzene girme 
döneminde olduğu anlaşılıyor. Laboratuar testleri 70-120 mg / dL'nin (4-7 mmol / L)’nin 
normal olduğunu söylese de, diyabetik olmayan kedilerin değerlerinin genel olarak ölçüm 
cihazlarımızda daha düşük çıkabildiğini gözlemledik. Kediniz hipoglisemi veya başka bir 
sıkıntı belirtisi göstermediği sürece her şey yolunda demektir. Bir hafta boyunca kan şekeri değerlerini izleyebilirsiniz. Ancak bundan sonra arada kan ve idrarında glikoz araştırın. 
Ayrıca su içme alışkanlığına ve genel sağlığına da dikkat etmelisiniz çünkü bu 
normalleşmenin geçici olması her zaman mümkündür. Yine de bugünlerin tadını çıkarın!

 

SORU 4.8. Kan şekerinin yanı sıra evde izleyebileceğim başka işaretler var mı?

CEVAP 4.8. Kedinizin kan şekerinin yerini hiç biri tutamaz ama hepsini göz önünde tutmakta 
yarar vardır. Kedinize yaptığınız insülin dozunun yeterli olmadığına dair işaretler: aşırı 
idrara çıkma, idrarda yüksek glikoz (bazı kediler için her zaman yüksek olmasına rağmen), 
kilo kaybı, uyuşukluk, depresyon, mat veya sert tüyler, kepek, topallama (nöropatiyi 
gösterebilir) ve gözbebeği boyutunda değişikliktir (bazı kedilerde). Kedinizin insülin 
dozunun çok fazla olduğuna dair işaretler: insülin aldıktan bir veya iki saat sonra
 hipoglisemi, uyuklama veya uyuşukluk semptomları, hiperglisemi için az önce bahsedilen tüm semptomlar (kronik ribaunddan muzdaripse) ve idrarda çok düşük glikozdur. Kedinizin iyi 
durumda olduğuna dair işaretler arasında: 5 belirtinin (mırıldanma, oynama, normal işeme, 
eskisi gibi kaka yapma ve tüylerini yalama) yanı sıra normal iştah ve su içme sayılabilir.

 

SORU 4.9. Evde test yapmak istiyorum ancak veterinerim izin vermiyor. Ne yapmalıyım?

CEVAP 4.9. Evde test yapmak için veterinerinizin iznine ihtiyacınız yoktur. İdeal olarak, 
siz ve veterineriniz diyabetik kedinizin bakımında ortak sorumluluğa sahip olmalısınız. 
Ancak birçok veteriner ev testlerine aşina değildir veya müşterinin insülin dozunu keyfi 
olarak değiştireceğinden endişe eder. Veterineriniz, veteriner hekimlerin aşağıdaki 
makaleleriyle fikrini değiştirmeye ikna edilebilir: 
Hala izin vermiyorsa ve siz yine de evde test yapmak istiyorsanız, bu sizin en doğal 
hakkınızdır. Çünkü insan şeker hastaları, kan şekerini test etmeden insülin yapmaz ve 
doktorlar buna karşı çıkmazlar.

 

5.KEDİNİZİN KETONLARININ TAKİBİ

SORU 5.1. Keton nedir? 

CEVAP 5.1. Ketonlar, karaciğer tarafından yağ asitlerinden üretilen ve insülin veya glikoz 
eksikliğinden dolayı glikozun kullanılamadığı durumlarda, vücut tarafından kullanılan bir 
yakıt kaynağıdır.

 

SORU 5.2. Ketonları ne sıklıkla test etmeliyim?

CEVAP 5.2. Kediniz düzene girmişse ve normal davranıyorsa, ara sıra ketonları test edin. 
Ancak kediniz yemek yemeyi reddediyorsa veya hasta görünüyorsa, mümkün olan en kısa sürede 
ketonları test etmelisiniz. Keton testi standart diyabetik bakımın bir parçası olmalıdır.

 

SORU 5.3. Keton testini nasıl yapabilirim?

CEVAP 5.3. Ketonlar, eczaneden satın alabileceğiniz Keto-stix® veya Keto-diastix® 
kullanılarak idrardan test edilir. Kedinizi kum kutusunda yakalayabilirseniz, çubuğun ucunu idrara tutabilir veya idrarı küçük bir kâğıt bardakta toplayabilir ve çubuğu içine 
daldırabilirsiniz (dişi bir kedi için, tutulan derin bir plastik kepçe kum kutusundan idrar toplamak için yararlı olabilir). Herhangi bir keton belirtisi görürseniz, hemen 
veterinerinize başvurun.

 

SORU 5.4. Pozitif keton nasıl tedavi edilir?

CEVAP 5.4. Çözüm, ketonların ortaya çıkma nedenine bağlıdır ancak ya anoreksik kedilerde 
daha fazla yiyecekle beslemek, günde 2 kez insulin programına geçiş, daha uzun süreli bir 
insulin kullanımı veya daha yüksek bir insülin dozu veya yukarıdakilerin herhangi birinin 
bir kombinasyonu olabilir.

 

SORU 5.5. Diyabetik Ketoasidoz nedir?

CEVAP 5.5. Diyabetik ketoasidoz, kan dolaşımında pH ve kan kimyasını değiştiren çok fazla 
ketonun birikmesinden kaynaklanan ve hayatı tehdit eden bir durumdur. Durum kötüleştikçe, 
genellikle dehidrasyon, anoreksiya ve kusma ortaya çıkar. Tedavi edilmezse, nöbetler ve 
sonra ölüm meydana gelir. Kriz tedavisi, hidrasyon ve elektrolit replasmanı yoluyla kan 
kimyasının restorasyonunu ve küçük dozlarda hızlı etkili insülin ve glikoz damlası 
kullanarak yakıt kaynağını ketonlardan glikoza geri döndürmeyi gerektirir.

 

6.REGÜLASYON/DÜZENE GİRME

SORU 6.1. Regülasyon nedir? 

CEVAP 6.1. Regülasyonun farklı tanımları vardır. Evde kan testi daha yaygın hale geldikçe, 
kedilerin ve insanların neler yapabileceğini daha iyi anlıyoruz. Janet & Fitzgerald 
aşağıdaki "Regülasyonun " önermektedir:
  • Tedavi edilmemiş [tipik olarak 300 mg / dl’nin (16.7 mmol / L) üzerindeki kan şekeri, zayıf klinik bulgular]
  • Tedavi edilmiş ancak düzenlene girmemiş [sıklıkla 300 (16.7) üstünde ve nadiren 100 (5.6) yakınında, zayıf klinik bulgular]
  • Düzene girmiş [genellikle 300’ün altında (16.7) glikoz nadir 100’e yakın (5.6), iyi klinik bulgular, hipoglisemi yok]
  • İyi düzene girmiş [genellikle 200-250’nin altında (11.1-13.9) ve sıklıkla 100’e yakın (5.6), hipoglisemi yok]
  • Çok sıkı bir şekilde düzene girmiş [genellikle 150’nin (8.3) altında ve genellikle 60-120 (3.3-6.7) aralığında, hipoglisemi yok, hala insülin alıyor]
  • Normalize edilmiş [60-120 (3.3-6.7) belki de yemeklerden hemen sonra ölçüldüğü için – genellikle insülin yapılmaz]
Ayrıca, insülin yapılan bazı kedilerde ortaya çıkan "çoğunlukla 300'ün üzerinde (16.7) fakat iyi klinik bulguları olan" ekstra bir kategori de olabilir. Neden olduğunu bilmiyoruz, ancak böyle bir kedi, düzene girmiş olarak düşünülmemelidir. Spektrumun diğer ucunda, insülin almayan bir kedinin ev glukometresinde 40 mg / dl (2.2 mmol / L) kadar düşük kan şekerinin ölçülmesi de mümkündür. Diyabetik olmayan bir kediniz varsa, güvenli bir karşılaştırma rakamı elde etmek için aynı cihaz ile test etmeyi deneyin.

 

SORU 6.2. Hedefim hangi regülasyon olmalı?

CEVAP 6.2. Bu kedinizin bireysel durumuna bağlıdır. Genellikle, bir kedinin ortalama kan 
şekeri daha düşükse, daha az uzun süreli organ ve sinir hasarına maruz kalacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte, hipogliseminin önlenmesi en önemli öncelik olduğundan, normal 
değerleri hedeflemek pratik olmayabilir. Kedinizin yiyeceklere ve insüline tutarlı bir 
şekilde yanıt verebilme durumu ve sizin kedinizi izleme durumunuz, hedefinizi belirlemede 
önemli faktörlerdir. İnsülin alan çoğu kedi için, "düzene girmek", makul bir ilk hedeftir, 
bundan sonra "iyi düzenlenmiş" i deneyebilirsiniz. Diyetle kontrol edilebilecek şanslı 
azınlık için normalleşme sağlanabilir. Bazı kedilerin tüm çabalara rağmen asla sürekli 
olarak düzenleme aralığında kalmadığını ve yine de mutlu ve sağlıklı olabileceğini görmek 
önemlidir. Sonuç olarak, hedeflerinizi kedinizin bireysel durumuna göre uyarlamalısınız ve 
tedavi protokolünüzün ne kadar iyi çalıştığını değerlendirirken, kedinizin yaşam kalitesini ve değerlerini her zaman göz önünde bulundurmalısınız.

 

SORU 6.3. Regülasyonu nasıl sağlayabilirim?

CEVAP 6.3. Sistematik bir protokol olan “Düşük Başla ve Yavaş Git” i uygulamanızı öneririz. Bu yöntem, yıllar boyunca Feline Diabetes Message Board'un yüzlerce üyesi tarafından test edilmiş, geliştirilmiştir ve genel olarak geri dönüş veya hipoglisemi riski olmadan kan şekeri kontrolü sağlanmıştır.

 

SORU 6.4. Kedim bir süredir insülin kullanıyor ve diyabeti hala kontrol edilemiyor. Neden kontrol edemiyorum?

CEVAP 6.4. Kan şekerinin kontrolünün yapılamamasının en yaygın nedenleri:
  • Çok fazla insülin nedeniyle Somogyi rebound – özellikle insülin günde iki kez 2 üniteden daha fazla yapılmışsa ve / veya 7 günde bir 0,5 üniteden daha sık arttırılmışsa ortaya çıkar. Bazı kedilerde, rebound normal veya yüksek kan şekeri seviyelerinde meydana gelir ve kan şekeri seviyelerini her zaman yüksek tutar. Somogyi rebound hakkında daha fazla bilgi için https://petdiabetes.fandom.com/wiki/Somogyi_rebound  ve  Wikipedia sayfasına bakabilirsiniz.
  • Kediniz için yanlış insülin türü (özellikle birçok kedi için uzun etkili olmayan Humulin 70/30 veya Humulin N (NPH) nedeniyle).
  • Kediniz için yanlış insülin programı (yaygın olarak kedinin günde iki kez ihtiyacı olduğunda günde bir kez insulin yapılması).
  • Yetersiz insülin – insülin dozunun yavaş ve dikkatli bir şekilde artırılması gerekir.
  • Mama sorunları (ör. Hills W / D gibi yüksek karbonhidratlı gıdalarda sürekli serbest besleme veya besleme zamanlarında miktarda ve / veya gıda türlerindeki tutarsızlık)
  • İnsülinin az veya düzensiz emilimi (uzun süreli insülinlerde veya enseden yapılan enjeksiyonlarda söz konusu olabilir)
  • Kan şekeri değerlerini yükselten, devam eden enfeksiyon veya enflamatuar durum (örneğin diş problemleri, subklinik pankreatit veya idrar yolu enfeksiyonu).
Diğer tıbbi konular (insülin direnci, akromegali ve Cushing hastalığı / hiperadrenokortisizm gibi) da düzenlemenin önündeki engeller olabilir. Bu sorunlar nispeten nadirdir ve daha 
yaygın görülen nedenler ortadan kaldırılana kadar asıl şüpheli olmamalıdır. Daha fazla 
ayrıntı, Düzenlenmesi Zor Evcil Hayvanlar'da bulunabilir.

Daha önce düzene girmiş bir kedi aniden insüline zayıf tepki göstermeye başlarsa, bunun iki nedeni enfeksiyon ve insülinin etkisinin kaybolmasıdır.

 

SORU 6.5. Çok sıkı bir şekilde düzene girme nedir?

CEVAP 6.5. Sıkı düzene girme, diyabetik bir kedinin kan şekeri seviyelerini mümkün olduğunca normal veya normale yakın aralıklarda tutma amaçlı insülin kullanımını ifade eder. Bu 
regülasyon yaklaşımı, yüksek hipoglisemi riski nedeniyle çok tartışmalıdır. Ancak kan şekerini bu aralıkta tutmanın organlara ve sinirlere uzun süreli hasarı azalttığı düşünülmektedir. Ek olarak, bazı insanlar normal bir glikoz aralığında veya ona yakın tutulabilen diyabetik 
kedilerin, özellikle tanıdan sonraki ilk yıllarında sıkı kontrol altında tutulursa, 
diyabetik remisyon elde etme şansının daha yüksek olduğuna inanılır (bununla birlikte, 
remisyona giren kedilerin, düşük karbonhidratlı bir diyetle beslendikleri sürece hemen hemen her insülinle remisyona girebileceği gibi alternatif bir açıklama da vardır). 
Dezavantajları, yoğun takibin sıklıkla gerekli olması ve bazı kediler sahibi ne kadar 
uğraşırsa uğraşsın, düzene girememesidir. Bu konuyla ilgileniyorsanız, Feline Diabetes 
Message Board'da bunun 
tartışıldığı özel forumundaki yazışmalara bakabilirsiniz.

 

SORU 6.6. Remisyon mümkün mü?

CEVAP 6.6. Bazı diyabetik kedilerin insülin olmadan da kontrol edilmesi mümkündür. Düşük 
karbonhidratlı bir diyetin (karbonhidratlardan alınan kalorilerin% 5-10'u) ve belki de kısa etkili bir insülin uygulamasının, diyabeti diyetle kontrol edilebilen bir kedi de 
olabileceğine dair kanıtlar vardır. Ancak bu her kedi için garanti değildir. Deneyimlerimize dayanarak tahminimiz, yeni teşhis edilen kedilerin yaklaşık 1/3 ila 1/2'sinin bu şekilde 
yanıt verebileceğidir ve kedinizin bu grupta olup olmayacağı şans meselesidir. Lantus 
(insülin glargin) verilen kedilerde bu oranın daha yüksek olabileceğini gösteren örnekler 
vardır. Steroid kaynaklı diyabet hastaları için de remisyon mümkündür. Bu kedilerin 
bazılarında pankreas fonksiyonu zamanla düzelebilir.

 

SORU 6.7. Kedimin glikozunu regülasyon aralığına getiremiyorum – bu böyle devam mı edecek?

CEVAP 6.7. Hayır. Kediniz, standart uygulama, günde iki kez sabit doz uygulamasının yanı 
sıra farklı bir yaklaşımdan da yararlanabilir.

 

7.DİĞER SORUNLAR

SORU 7.1. Kedimin arka ayaklarında komik / zayıf yürüme / atlayamama gibi sorunlar var. 
Diyabetle mi ilgili?

CEVAP 7.1. Diyabetik kedilerde periferik nöropati adı verilen ve arka bacaklarda zayıflığa 
neden olan bir durum vardır. Semptomlar şunlardır: zayıf arka bacaklar, ayakları yerde 
altından kayıyor gibi olmak, ön veya arka ayaklarda, dirsekler üzerinde yürümek. Özellikle 
kısa yürüyüşlerden sonra daha sık yere çökmek. Kedinizde bu durumlar varsa, kedinin kan 
şekerinin hala çok yüksek olduğu ve sinir hasarına neden olduğunun bir işaretidir. 
Regülasyonun sağlanması, nöropatiyi azaltmanın en iyi yoludur ancak oral ya da enjektabl 
Methylcobalamin (bir B-12 vitamini formu) uygulaması gibi ek tedavi seçenekleri de 
regülasyona yardımcı olacaktır ancak tedavinin yerine geçmemelidir.(Life Extension Foundationın sayfasında bazı ilginç ek destek ürünler de vardır). Vesla ve Blondie, kedinizin kaygan zeminlerde ayaklarını rahat kullanabilmesine yardımcı olmak için Paw Wax'ı kullanmanızı 
önermektedir. Etrafa halılar sermek de, kediniz dolaşmaya çalışırken durup dinlenmesi için 
yararlı olacaktır.

Kedinizin nöropatisi olduğundan şüpheleniyorsanız, lütfen resmi bir tanı konulmasını 
sağlayın. Bir kedi bu semptomların bazılarını gösterebilir ancak artrit veya potasyum 
eksikliği gibi başka problemleri olabilir. Kediniz titrek ve daire çizer şekilde veya garip bir şekilde yürüyorsa, hipoglisemik bir sorunla karşı karşıya olabilirsiniz. Bu durumda 
hemen soru 1.4'e gidin. Kediniz hiç yürüyemiyorsa veya başı eğrilmişse, hemen veterinere 
götürün.

 

SORU 7.2. Kedimde böbrek yetmezliği var. Bununla nasıl başa çıkabilirim?

CEVAP 7.2. Bu sorunların açıklamaları için Kronik Böbrek Yetmezliği ve Diyabet sayfasını 
okuyun.

 

SORU 7.3. Kedimin astımı var; steroid kullanmaktan nasıl kaçınabilirim?

CEVAP7.3. Nancy'nin bir kediye inhaler ilacı verme sayfasına bakın.

 

SORU 7.4. Kedim mama yemiyor! Ne yapmalıyım?

CEVAP 7.4. Bu durumun ne kadar süredir devam ettiği önemli. Sadece bir ya da iki öğünse, 
muhtemelen ciddi bir durum değildir. Kedinizde kıl topağı veya küçük bir enfeksiyon 
olabilir. Onu lezzetli bir şeylerle yemeye teşvik etmeye çalışın (bir sonraki paragrafa 
bakın), insülini azaltın ve fırsat bulur bulmaz ketonları kontrol edin (bkz. Yukarıdaki Soru 6.3).

Diyabetik bir kedi ısrarla yemeyi reddederse, bu çok ciddi bir durumdur ve göz ardı 
edilmemelidir. İlk olarak, kedinizin kesinlikle hiçbir şey yemeyeceğini veya sunduğunuz 
yiyecekleri yemeyeceğini netleştirmeniz gerekir. Cazip mamaları deneyin. Kediniz kötü bir 
koku duyusundan muzdarip olabilir. Bu nedenle çok aromalı (ton balığı veya karaciğer gibi) 
veya ısıtılan mamalar biraz ilgi uyandırabilir. Alternatif olarak, kediniz Hills’ A / D  
veya bebek maması (et lezzetlileri en iyisidir, soğan veya sarımsak eklenmediğinden emin 
olun) gibi yumuşak bir şey tercih edebilir. Bazen kediniz tabaktan yemez ancak elinizden 
yiyebilir. Sonunda kedinizi en sağlıklı diyetle beslemeniz gerekse de, kedinizi yedirmek bu durumda en önemli şeydir. Bu yüzden yediği her şey ile besleyin.

Kediniz hiç bir şey yemiyorsa, veterinerinize başvurun. Kalıcı iştahsızlık, solunum veya 
idrar yolu enfeksiyonu, pankreatit, hepatik lipidoz veya daha ciddi durumlar (bağırsak 
tıkanması dâhil) gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Kusma veya bulantı belirtileri 
(aşırı salya ya da dudak yalama gibi) konusunda dikkatli olun. Fırsatınız olur olmaz 
ketonları da test etmelisiniz (bakınız Soru 5.3). Çünkü ketonlar da iştahsızlığa neden 
olabilir. İdrarında ketonlar tespit ederseniz veya idrar veya nefesi meyveli veya aseton 
gibi kokuyorsa, kedinizi hemen veterinere götürün.

Veterineriniz şırınga ile beslemeyi önerebilir. Bazen kedinin ağzına elle mama vermek, 
iştahını biraz tetiklemek için yeterli olacaktır. Bu işe yaramazsa, oral bir şırınga satın 
alın (genellikle eczanelerdeki bebek reyonlarında). Bebek maması gibi yumuşak bir yiyeceği 
biraz su ile seyreltin ve şırınganın içine koyun. Şırıngayı ağzına, yanlara, arka dişlerinin arkasına yerleştirin ve yavaşça mamayı verin (yutması için zaman verin!). Yiyeceği kadar 
verin ama çok fazla zorlamayın. Çünkü bir seferde bir çorba kaşığı kadar yiyeceğe tahammül 
edemeyebilir. Birçok kez küçük miktarlarda beslemek gerekebilir. Her şey başarısız olursa, 
veterinerinizin iştah uyarıcıları reçete etmesi veya hatta bir besleme tüpü (hepatik lipidoz durumunda) takması gerekebilir. Daha fazla bilgi için Şırınga ile Besleme sitesine 
bakabilirsiniz.

Kan şekeri gıda alımıyla ilişkili olduğundan, insülin dozunu azaltmanız veya bir dozu 
atlamanız gerekebilir. Bununla birlikte, birkaç dozu atlamak tehlikelidir. Çünkü keton 
oluşabilir. Kedinizin kan şekerini evde takip etmek, sizin ve veterinerinizin bu kararı 
vermesine yardımcı olabilir.

 

Kaynak: https://www.felinediabetes.com/fdmb-faq.htm

 

Paylaşmak önemsemektir!

Share

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.